Fonksiyonel Tıp kavramı insan vücudundaki problemlere bütüncül yaklaşımla çözümler bulmaya çalışan bilimsel tıp akımıdır. Beslenme klasik tıp akımının aksine tedaviye yardımcı bir araç olarak değil, tedavi sürecinin kendisi olarak görülmektedir. Bu nedenle fonksiyonel tıpta çoğunlukla yoğun beslenme biyokimyası, besinlerin vücuttaki davranışı, bağırsaklar, mikrobiyata, vitamin mineraller ve gıdaların hastalıklarla ilişkisi üzerinde durulur. Fonksiyonel tıp diyetisyenliği bu akımın en önemli birimidir. Doğru besin kompozisyonunu danışanın yaşantısına göre hazırlayarak ve bunu danışanı ile paylaşarak süreci yönetir.
Fonksiyonel tıp ve wellness koçluğu ise; Danışanı yönlendirmek ya da sorularına yanıt vermek yerine, sorular sorarak kişinin yanıtlarını bulmasına yardımcı olur. Yaşamdan ne istediğine ve önceliklerinin belirlenmesine, hedefler koymasına ve bunlara nasıl ulaşacağını görmesine destek olur… Bunu yaparken çözüme odaklı bir biçimde çalışır ve geçmişe takılıp kalmaz. Koçluk yan yana yapılan yolculuktur. Kişilerin yaşamlarını dengeleyen ve yaşamlarına anlam kazandıran kişidir. Bunun sonucunda bireyler, yaşam kalitelerini artırmak için ulaşmak istedikleri hedefleri ve bunun için hangi becerilere ihtiyaç duydukları belirler, hazırlanan eylem planı ile pozitif enerji aldıkları aktivitelerle diğer sorumluluklarını entegre etmeyi başarırlar.
2003 yılında Erciyes Üniversitesi Biyoloji bölümünden mezun oldum. Üsküdar Üniversitesi Tıbbi ve Aromatik Bitkiler, Gıda Teknolojileri ve Üsküdar Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik bölümlerini ve 2021 yılında ise Bezmialem Vakıf Üniversitesi Aromaterapi Yüksek Lisansını bitirdim.
Çocukluktan gelen doğa ve kadim bilgilere olan ilgimin zamanla yaşadığım sağlık problemlerinin tanısının ( Çölyak, FMF, PCOS, Migren, Hipoglisemi, Allerjik Astım) konması ile birlikte şifanın ne kadar da kıyısında gezinip ama edindiğim modern tıp öğretilerine bağlı kalıp görmezden gelmemi fark etmekle birlikte yeni eğitim kapılarını araladım.
2003 yılında Erciyes Üniversitesi Biyoloji bölümünden mezun oldum. Üsküdar Üniversitesi Tıbbi ve Aromatik Bitkiler, Gıda Teknolojileri ve Üsküdar Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik bölümlerini ve 2021 yılında ise Bezmialem Vakıf Üniversitesi Aromaterapi Yüksek Lisansını bitirdim.
Simurg uyanma ve aydınlanmanın yolunda ilerlemenin sembolüdür. İsmi olup cismi olmayan büyük bir kuştur. Ruhun bütünleşmesi, arınması ve dönüşümünün tüm kültürlerde ortak yüce bir sembolüdür.
Birçok kültürde kendine değişik adlarla yer bulmuş olan SİMURG, (Anka, Phoenix, Tuğrul, Hüma, Devlet Kuşu, Hüdhüd) efsanevi bir kuş olup; tüm kültür ve inanışlar bu kuşun efsanevi bir dağda ve yüksek bir ağacın (hayat ağacı) üzerinde yaşadığı konusunda hemfikirdir. Ayrıca, SİMURG’un bilge bir kuş olduğu, cesaretin, gücün, kudretin, egemenliğin, sağlığın, bolluğun, bereketin, güvenin, mutluluğun ve huzurun sembolü olduğu da genel kabul gören özellikleridir.
Simurg gerçek anlamda var olmak için yok olmayı göze alabilecek kadar korkulardan, geçmişin getirdiği ruh-beden-zihin yüklerinden ve zaaflarından arınmıştır.
Sürü insanının aksine “Gerçek insan” ölüme kadar devam eden süreçte bir arayış içerisindedir. O, Simurg’u beklemez, Simurg olmayı göze alır ve yolculuğuna çıkar. Simurg özgündür “herkes gibi” değil “kendi gibi” olmayı hedefler.
Formu Doldurarak Randevu Oluşturabilirsiniz...
Simur Sağlıklı Yaşam Merkezi © 2022 Tüm hakları saklıdır
BY DESIGN KESLER AJANS